Hüzün tahtını kurdu, mutluluğun
Yıllar geçti peşpeşe, senden hâlâ haber yok
Beyhûde, rastlanmıyor, nedense benzerine...
Unutmak kolay olsa, bunu herkes yapardı
Avunmak çâre ise, gönül bir pay kapardı
Silinmez izler mevcûd, yüreğime nakşolmuş
Öyle olmamış olsa, belki çoktan kopardı...
Raftan aldım usulca, albümü karıştırdım
Hayâlinin ardından, düşümü yarıştırdım
Çatmışsın kaşlarını, içli, küskün, bakışlar
Yine senden habersiz, kalpleri barıştırdım...
Mor menekşe elinde, ilk sayfadaki resmin
O'nun hemen üstünde, yaldızlı yazan ismin
Hâtırâlar vuruyor, çekemiyorum artık
Son yazdığın mektubu, tuttum, aldım elime
Okumayı istedim, ondan bir kaç kelime
Olmadı, yapamadım, yutkundum da yutkundum
Prangalar vuruldu, sanki bir an dilime...
Orta sayfada bir gül, kurumuş yıllar önce
Dayanamıyor artık, sızlatan bu dirence
Hâlinden memnun değil, mahzûn, boynu da bükük
Besbelli ki acıyor, bana, benden çok, bence...
Ellerimin içine, koydum şöyle başımı
Tutamadım, koyverdim, gözlerimden yaşımı
Daha ne kadar sürer, yokluğunla dostluğum?
Kendimi unutturdun, adım sabır taşı mı?
Veremediğim yüksük, son sayfada duruyor
Sanki o da kederli, sâhibini soruyor
Hıçkırıklarım artıp, yığılıyorum yere
Taşan göz pınarlarım, zannetme ki kuruyor! ..
Kanepeye yaslanıp, hüngür-hüngür ağladım
Erkekler ağlamazmış, seller gibi çağladım
Verem olurcasına, ciğerimi dağladım
Yokluğunda varlığın, zâten tek avunduğum
Bir gün dönersin diye, yine ümid bağladım...
Mustafa Engin Karatay
Beni mi Seviyorsun? Kadın adamı çok seviyordu...Yemyeşil ovalarını verdi adama Yaşam fışkıran. Beni seviyor musun? Evet, dedi adam... Güneşini, ayını verdi kadın Yıldızları taktı bir bir adamın omuzlarına... Beni seviyor musun? Tabii, dedi adam... Kadın çağladı Gürül gürül akan pınarını verdi adama. Beni seviyor musun? Elbette, dedi adam... Kadın bağlandı Yaşam ipini adama verdi. Bir oldular tek oldular adamla. Beni seviyor musun? Biliyorsun, dedi adam... Kadın dağlarını verdi adama Tırmandılar doruklara. Beni seviyor musun? Aşağılara baktı adam zirveden Başkalarını gördü Sustu adam... Ağladı kadın... Gözyaşını verdi adama Almadı adam... Kadın onurunu verdi adama Şaşırdı adam... Sordu yine usulca kadın Beni mi seviyorsun? Onu da seviyorum seni de, dedi adam... Sustu kadın, sustu Verecek bir şeyi kalmadığında... Senin yüreğine ihtiyacım var, dedi adam Başkasını sevebilmek için... Çıkarıp yüreğini verdi kadın. Korktu adam... Beni sevmiyor musun, dedi adam. Sesi yoktu kadının söyleyemezdi. Gözleri yoktu kadının ağlayamazdı. Kalbi yoktu kadının sevemezdi. Onuru yoktu kadının yaşayamazdı... | |||
Nurdan Ünsal
ANKARA SENSİZ Neşe Ersoy
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder